Tek Başına Kalabilmek Üzerine

Özellikle son günlerde sosyal medya üzerinde gerek uzmanlar gerekse kurumlar tarafından sürekli olarak “oyalanacak” aktiviteler adı altında listeler paylaşılıyor. Çevremizde herkes ancak bunları yaparsak evde tek başımıza “mutlu” kalabileceğimiz mesajı veriyor.
İnsanların tek başlarına kalabilmeyi denemesi bile çok zor bir adım. Bu noktada, yalnız kalamayan ve mutlaka bir şeyler ile meşgul olmak ihtiyacı hisseden insanların kendilerini sakinleştirme mekanizmaları ne yazık ki sekteye uğramıştır. “Bireyin ‘kendi başına olma kapasitesi’ (capacity to be alone, Winnicott) duygusal gelişimimizde olgunluğun en önemli göstergelerinden birisidir”.

Elbette yalnız kalmak, bize biraz acı verebilir, özlem ve kaygı hislerini hepimizde ortaya çıkarabilir. Yalnız kalabilmek kavramının gelişimi anne ile kurduğumuz ilk temaslara dayanmaktadır. Bebeğin erken dönemde anne memesini kendisine ait sonsuz bir kaynak olarak zannetmesi ve sonrasıda anneden ve sonsuz besin kaynağından ayrışması gerçekleştiğinde, yani “gerçek dünya” ile karşılaştığında bebek kaygılanacak ve olumsuz duygular ile dolacaktır. Annenin bu noktada bebek için belirsiz ve yabancı olan bu olumsuz duyguları işleyerek bebeği için uygun ve anlaşılabilir hale dönüştürmesi ve böylece bebekte bir içselleştirme yolu ile destek sağlaması gerekmektedir.

Yalnız olabilmeye tahammül edememe durumu, ilişkilerin  sağlıklı yürüyememesine ve yarı yolda kalmasına neden olabilir. Kişi ilişkide olduğu insanla ve onunla her an yan yana olamama ya da yan yana olsa bile yeterince güvende hissedememe haliyle o kadar meşgul olacaktır ki, kendisini dinlemeyi unutacaktır. Görünürde çok bencil ve isteklerinin hemen karşılanmasını isteyen insanlar gibi durabilirler. Malesef burada kişi erken ilişkilerde yeterince karşılanmamış “ihtiyaçların” yükünü taşımakta ve bu ihtiyaç giderilmediği zaman da kendini sakinleştirememekte, talepkar olmakta veya tam tersi içe çekilmektedir. Hatta kimi zaman  içe çekilme, aşırı talepkarlık, duygu ve öfke patlamaları ardından ilişkide olduğu kişiye yapışma davranışları veya aşırı panik hissiyle bir türlü kendini organize edememe hali de sık görülebilir.

Yazar: Uzman Klinik Psikolog Yener Yüksel

Duyurularımızdan haberdar olmak için mail listemize üye olun!